Majid MususI Bursaspor’un timsahı. Aramızdan ayrılan Mususi, bu ülke futboluna ismini unutulmaz harflerle kazımıştır. Oynadığı dönemde gollerini çakmasıyla nam salan Ugandalı futbolcunun da ülkesinde bir tecavüz davasıyla yargılandığı bilinirdi. Bursaspor’un en iyi döneminin tutulmaz golcüsü olan Mususi, Çanakkale Dardanelspor’da oynadığı dönemlerde seks düşkünlüğüyle tanınırdı. Ölümünün bu kadar erken ve AIDS yüzünden olması ne üzücü.
Devrim Çetin’in kendisi hakkında bir yazısı;
Bursaspor’a timsah lakabını o kazandırmıştı. Ülkesinde kutsal sayılan timsahları gol sevincine taşımış, tüm ülkenin sempatisini kazanmıştı. Bursaspor tarihine adı altın harflerle kazındı, yakalandığı amansız AIDS hastalığı sonucu 14 Aralık 2005 tarihinde aramızdan ayrıldı.
O dönem 18′li yaşlarımdaydım ve dün gibi hatırlarım Coulibaly’nin peşinde çok koştu Bursaspor. Hatta öyle merak etmiştim ki Coulibaly’yi. Kim bu adam, bundan başka adam yok mu, bu kadar uğraşılır mı? dediğim dün gibi hafızamda. Piyangodan çıkan isim, tüm Türkiye’nin tanıyacağı bir döneme damgasını vuracak ve adı hafızalardan silinmeyecek Fransa’nın Rennes takımından gelen Majid Mususi oldu. Herkes için kapalı kutuydu aslında. Heyecanla tüm Bursaspor camiası İnter Toto Kupası maçlarını bekliyordu.
İlk maçında İngiltere’nin Wimbledon takımını deplasmanda 4-0, ikinci maçında İsrail’in Beitar Jerusalem ekibini kendi evinde 2-0, üçüncü maçında Belçika’nın Charleroi takımını deplasmanda 2-0 yenen, gruptaki son maçında kendi evinde Slovak ekibi FC Kosice ile 1-1 beraber kalan Bursaspor, gruptan lider olarak çıkmıştı. Sonraki turda Yunan temsilcisi Ofi Crete’yi 2-1 ile geçen Bursaspor’u tüm Türkiye konuşuyor, hatta bu Ercüment, Baliç ve esas çocuk Mususi kim diyordu? Sağ kanattan Ömer’in, soldan genç yıldız Baliç’in mükemmel muz ortalarını affetmiyordu Ercüment ve Mususi. Fazla uzun olmayan boyuna rağmen güçlü fiziği ve attığı gollerle tüm gözlerin kendisine çevrilmesini sağlamıştı Mususi.
Bursaspor, son maçında Alman temsilcisi Karslruhe ile eşleşmiş ve bütün gözler şeytan üçgeni haline gelen bu isimlere çevrilmişti. Rakibin kadrosunda Almanların efsane ismi Haaesler, bir dönem sonra Türkiye’ye gelen Adrian Knup ve Tarnat gibi tanınmış isimler vardı ama herkes Bursaspor’dan galibiyet bekliyordu. Efsane Haaesler takımını öne geçirdi, genç yıldız adayı Baliç ile beraberliği yakaladı Bursaspor ikinci yarıda. Sonrasında Şaban’ın kendi kalesine attığı golle yenik duruma düşen Bursaspor’da sahneye siyah fırtına Mususi çıktı ve dakikalar 79′u gösterirken attığı gol sonrası yaptığı ilginç yürüyüşle bir anda gözlerin tamamen üzerine çekilmesini sağladı. Sonrasında uzatmalara kalan maçı 3-3 tamamlayan maçı Bursaspor talihsiz bir şekilde elenerek kupaya veda etmişti.
O gol sonrası yaptığı ilginç yürüyüş Bursaspor’da bir çok şeyi değiştirmişti. Bursaspor’un sembolü olan Yeşil inciler artık Yeşil timsahlar diye anılmaya başlanacaktı ki öyle de oldu. Bursaspor’un isminin geçtiği yerlerde Timsahlar denmeye başlandı. Yazımın başlığında belirttiğim gibi Mususi Bursaspor için bir milattı. Türkiye’de Mususi ismi yokken Bursaspor deyince kimin aklına timsah gelirdi? Timsah yürüyüşünü kim duymuştu ki.
Bursaspor’un miladını değiştiren ve 94-95, 95-96 ve 96-97 başarılı sezonlarından sonra Gordon Milne’nin tercihi sonucu Çanakkale Dardanelspor’a gitmiş ve daha sonra da futbol yaşamını Çin ve Vietnam’da sürdürmüştü. Geçen Mayıs ayındaki Bursaspor dergisindeki röportajında “Ne kadar uzakta olsam da onları aklımdan çıkarmam mümkün değil. Bursa’da çok güzel günlerim geçti. Bursaspor ve Bursaspor taraftarı gerçekten çok fantastik” cümlesiyle camiayı unutmadığını ve çok özlediğini de dile getirmişti.
Peki Bursaspor Mususi’yi unuttu mu? Hiçbir zaman unutmadı, hatta sonrasında kurulan taraftar gruplarının bazılarının logosu, bazılarının isminde timsah her zaman vardı. Peki diyeceksiniz ki Mususi ismi niye bir yere verilmedi?
Beni tanıyanlar iyi bileceklerdir ki ben kendi çapımda bir fikir atmıştım ortaya. Mesela herkesin bildiği gibi Bursaspor’un teksas tribünü vardı, ben 15 yaşımdayken de vardı, 30 yaşına geldim yine var, 50 yaşına geleceğim yine olacak ve ismi artık ekol olmuş. Bazıları diyecek ki Teksas tribünü bir grubun ismi. Ben ayrı ayrı çok gruba karşı olan biri olarak kimseye ayrı bir grup kurun da demiyorum, zaten böyle bir şey demeye hakkım da yok ama sadece ve sadece tribünlerin bir bölümünün adı Mususi tribünü olabilir diyorum. Neden Bursa stadında kapalı, açık, maraton vs. tribünlerinden herhangi birinin bir kısmının adı Mususi tribünü olmasın. Teksas tribünü ismini taraftar koydu, Mususi tribününün ismini de taraftar koyabilir. İnanıyorum ki Mususi isminin ölümsüzleşmesi için bence çok iyi bir fırsat olacaktır. Nasıl Bursaspor için bir timsah gerçeği varsa bunun icadı Mususi gerçeği de artık bir yerlere işlenmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder